Mehtap Özer Seyran

Tarih: 01.09.2024 12:52

Devletin Malına Çökenler: Korku ve Panik İçinde Mi?

Facebook Twitter Linked-in

Son günlerde Elazığ'da yaşanan gelişmeler, bazı gazete eleştirmenlerinin ve sosyal medya kullanıcılarının gündemine oturdu. Ama bu gündem, çoğunlukla gerçekleri saptırma ve Valiliğimizin hakkını yeme çabalarıyla şekillendi. Kafamız karışmasın: Valilik, hukuka aykırı yapılarla mücadelesini sürdürürken, bazıları ne yazık ki bu durumu kıskançlık ve çıkar kaygısıyla eleştirme yoluna gitmiş gibi görünüyor.

Kaçak Yapı Sahiplerinin, Korku Çığlığı

Hazar Gölü çevresindeki kaçak yapılarla ilgili hukuki süreç, kaçak yapı sahiplerini epey rahatsız etmiş olmalı. İşlerinin sona ermesinden memnun olmaları beklenemezdi zaten! Ancak, Valiliğimizin kararlı adımlarını sorgulayanların telaşlı tavırları, sanki kaçak yapıların yıkılması büyük bir felaketmiş gibi görünüyor. Belki de bu kadar telaş, beton krallıklarının son bulmasından kaynaklanıyordur; kim bilir, yakında "Kaçak Yapı Sahipleri Derneği" kurup, bu acıyı paylaşırlar!

Eleştirilerin Komik Yüzü

Bazı gazetelerde Hazar Gölü çevresindeki kaçak yapılarla ilgili yürütülen mücadelenin bir “sahilde yıkım şenliği” olduğu yönünde eleştiriler yer alıyor. “Hazar Gölü'nü betona boğmak” gibi iddialar ise ne yazık ki gerçeklerle pek örtüşmüyor. Eleştirmenler, Valiliğimizin sahil şeridini koruma çabasını anlamaktan uzak görünüyor; sanki yasadışı yapıların savunuculuğunu yapıyorlar gibi. Bu tür eleştiriler, devletin adil ve kararlı mücadelesine karşı yöneltilen, bir tür sarkastik tepki gibi görünüyor. Belki de kaçak yapıları savunanların kendi "beton" sorunları vardır; kim bilir? 

“Turizm Stratejisi” ve "Şehir Planlamacıları"

Güya şehir plancısı ve turizm uzmanı olan eleştirmenler, izinsiz yapıların savunuculuğuna soyunmuş durumda. Şehir planlaması ve turizm yönetimi hakkında bir bilgi dağarcığına sahip olduğunu düşünen bu kişiler, yıllardır eksik olan devlet stratejilerini ve projelerini birdenbire keşfetmiş gibi davranıyor. Ancak, bu “uzmanlar” sadece kişisel çıkarlarını savunmakla kalmayıp, aynı zamanda hukuka aykırı yapıları savunma çabası içerisindeler.

“Sahilde Yıkım Şenliği” - Gerçekler Nedir?

Bazı gazetelerde çıkan yazılar, “sahilde yıkım şenliği” olarak adlandırılan işlemleri, devletin sahili koruma çabaları olarak görmek yerine, sanki bir beton festivalini eleştiriyormuş gibi ele alıyor. Eğer birisi bu kaçak yapıları savunuyorsa, acaba bu kişi kaçak yapı sahiplerinden biri mi, yoksa eleştirdiği yasal işlemler, kendi beton krallığını mı tehdit ediyor? Belki de bazı gazeteler, bu kişileri savunmak için koca koca projelerle “Kaçak Yapıların Koruma Günleri” düzenliyordur; kim bilir, belki bu yüzden taraflı yazıyorlar!

Vali Beyin “Süper Gücü”

Valimiz Numan Hatipoğlu, şehrimizi koruma görevini en iyi şekilde üstlenmiş ve hukukun üstünlüğünü her zaman ön planda tutmuştur. Valiliğimizin yürüttüğü çalışmalar, adil ve kararlı bir yönetimi yansıtırken, bazı eleştirmenler bu adımların karşısında oldukça telaşlı görünmektedir.

Sonuç olarak:

Devlet malına çökenlerin panik içinde oldukları bu dönemde, Valiliğimizin ve kamuoyunun menfaatlerini koruma mücadelesi son derece ciddiye alınmalıdır. Elazığ’da ve tüm Türkiye’de, hukukun üstünlüğüne ve kamu yararına karşı çıkan herkesin karşısında durmaya devam edeceğiz. Eleştiriler sadece kendi hukuksuzluklarını ve sorumluluklarını gizlemeye yönelik birer çabadan ibarettir. Elazığ Valiliği’nin başarısının önündeki bu engelleri aşmak, hem bizim hem de şehrimizin geleceği için elzemdir.

Valimizin ve devletimizin hukuka ve kamu yararına olan kararlı duruşunu desteklemeye devam edeceğiz. Yasadışılığın savunucularının yalnızca kendi çıkarlarını koruma çabalarına kulak asmak yerine, adaletin ve hukukun yanında durmak, hepimizin sorumluluğudur.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —