Birlik Mesajlarıyla Dolu Anlamlı Bir Buluşma
Balkanlardan 1930’lu yıllarda Elazığ’ın Sivrice ilçesine göç eden Arnavut kökenli göçmenler, düzenlenen toplantıda bir araya geldi. Elazığlı dostlarıyla bir araya gelen göçmenler, geçmişin izlerini, dostluğu ve kültürel değerleri yeniden hatırlarken, birlik ve beraberlik mesajları verildi. Toplantı, göç sonrası oluşan dostlukların, ortak değerlerin korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla yapıldı.
“Elazığ Bizi Misafir Değil, Ailenin Bir Parçası Olarak Karşıladı”
Sivriceliler Derneği Üyesi Avukat Batuhan Karataş, toplantının önemine vurgu yaparak, Elazığ’ın kendilerini misafir olarak değil, kentin ayrılmaz bir parçası olarak gördüğünü belirtti. Karataş, “1930’lu yıllarda Balkanlarda yaşanan siyasi karışıklıklar sebebiyle atalarımız bu topraklara göç etmek zorunda kaldı. Elazığ’da kurdukları hayata saygıyla anıyoruz ve bu birlikteliğin, dayanışmanın devam etmesini diliyoruz.” dedi.
Aidiyet Duygusuna Vurgu
Sivrice’den Batı şehirlerine göç eden Balkan Türklerinin aidiyet duygusunda bir zayıflama gözlemlediklerini ifade eden iş insanı Ahmet Akman, bu buluşmanın, eski bağları güçlendirmeye yönelik bir adım olduğunu söyledi. “Evladı Fatihan olarak bilinen Balkan torunları, tarihte bu toprakları savunan bir yapı oluşturdu. Sivriceli torunlar da bu değerleri yaşatmaya devam ediyor. Önümüzdeki yıl bu toplantıyı sempozyuma dönüştürerek aidiyet duygumuzu daha da pekiştirmemiz gerekiyor.” dedi.
Sivrice’ye Katkılarıyla Anılan Göçmenler
Sivrice Belediye Başkanı Ebubekir Irmak, Balkan göçmenlerinin ilçeye kültürel ve ekonomik katkılarını övgüyle anlattı. Başkan Irmak, “İlçemizde tarımı ve birçok zanaatı geliştiren sizlersiniz. Bayrağımızı gururla taşıyan, ülkeye değer katan tüm göçmenlerimize minnettarız. Bu topraklara olan bağımızı hep birlikte güçlendirmeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Bu Kültürü Yaşatmalıyız”
Kendisi de bir Balkan göçmeni olan eski Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Balkan kökenli Türklerin zengin kültürel mirasını yaşatmak gerektiğini söyledi. Altepe, “Türkiye dışında nerede olsak, ecdadımızın izlerini görüyoruz. İstanbul tüm İslam dünyasına, Bursa tüm Balkanlara yeter; şimdi Elazığ’a, kültürümüze ve ülkemize sahip çıkma zamanı” dedi.
Sivrice Göçmenlerinin Tarihi Anlamı
Sivrice Derneği Kurucu Başkanı Ali Koç, Sivrice’nin tarih boyunca zulme uğrayanlara kucak açtığını hatırlatarak, Balkan göçmenlerinin bu bağı koparmaması gerektiğini vurguladı. Koç, “Bu topraklar, zor durumda olanlara daima yuva olmuştur. Bu değerlere sahip çıkarak, göç edenlerin de Sivrice’yle bağlarını koparmamasını temenni ediyoruz.” dedi.
Göçmenlerin Katkıları ve Belgelendirme Eksikliği
Manas Yayıncılık Koordinatörü Şener Bulut, Balkan göçmenlerinin Elazığ’a sağladıkları katkıların yeterince belgelenmemiş olduğuna dikkat çekti. “Bu döneme dair belgeler ve akademik çalışmalar maalesef yok denecek kadar az. Oysa Balkanlardan gelen vatandaşlarımızın kültür hayatımıza ve ekonomiye katkıları çok büyük.” diye belirtti.
1934’te Göçmen İlçesi Olarak Kurulan Sivrice
Eğitimci-yazar Hadi Önal ise, Sivrice’nin 1934 yılında resmi olarak göçmen ilçesi statüsüyle kurulduğunu, bu özelliğiyle Elazığ’ın tarihi ve kültürel yapısında önemli bir yeri olduğunu ifade etti. Önal, “Elazığ’da Kovancılar ve Sivrice, Balkan göçmenlerinin yerleşmesi için özel olarak kurulan ilçelerdir. Bu buluşmalar, ortak tarihimizi ve kültürümüzü hatırlatmak açısından büyük önem taşıyor.” dedi.
Elazığ’dan Türkiye’ye, Türkiye’den Balkanlara Kültürel Köprü
Toplantıya katılanlar, hem Elazığ’daki birlik ve beraberliğin hem de Balkanlardan Türkiye’ye uzanan kültürel bağların güçlendirilmesi gerektiği konusunda hemfikir oldular. Göçmenlerin, Elazığ’ın tarihine kattığı değerler ve geleceğe yönelik güçlü adımlar, yapılan konuşmalarda sık sık övgüyle dile getirildi.