Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü Başkanı Prof. Dr. Faruk Kılınç, Ayışığı Gazetesi’ne verdiği özel röportajda, sessiz kalp krizleri ve cerrahi müdahalelere vurgu yaptı.
Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü Başkanı ve Uzmanı Prof. Dr. Faruk Kılınç, şeker hastalığı ve obezitenin sağlık üzerindeki geniş etkilerini detaylandırarak, bu hastalıkların yönetimi ve tedavi seçenekleri hakkında önemli bilgiler sundu. Şeker hastalığının sessiz kalp krizlerine yol açabileceği ve obezitenin birçok sağlık sorununa neden olabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Sayın Prof. Dr. Kılınç, kendinizi tanıtır mısınız? Hangi alanlarda çalışıyorsunuz ve bu alanda ne tür hastalıklarla ilgileniyorsunuz?
Ben Prof. Dr. Faruk Kılınç, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümünün Başkanı olarak görev yapıyorum. 2017 yılından itibaren burada çalışıyorum. Daha önce iç hastalıkları uzmanlığı yaptım ve ardından endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları üzerine uzmanlaştım. Burada hem eğitim faaliyetlerine katılıyoruz hem de hasta bakıyoruz. Öncelikli olarak ilgilendiğimiz hastalıklar arasında şeker hastalığı, yüksek tansiyon, hipofiz hastalıkları, böbreküstü bezi hastalıkları, kemik hastalıkları, türoid hastalıkları ve vitamin eksiklikleri bulunmaktadır. Şeker hastalığı bağlamında, tip 1 ve tip 2 diyabet, gebelikte ortaya çıkan şeker hastalıkları gibi konulara da yoğunlaşmaktayız. Ayrıca, türoid bezinin az veya hızlı çalışması, türoid nodülleri ve türoid kanserleri gibi durumlarla da ilgileniyoruz. Kemik erimesi (osteoporoz), D vitamini, B12 vitamini ve magnezyum gibi eser elementlerin eksiklikleri de tedavi ettiğimiz diğer sağlık sorunları arasında yer alıyor.
Şeker hastalığı ve obezite hakkında detaylı bilgi verebilir misiniz? Bu hastalıklar toplum sağlığını nasıl etkiliyor?
Şeker hastalığı ve obezite, günümüzde sağlık alanında büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Şeker hastalığı, genellikle uzun süre sessiz ilerleyebilir ve bu da çeşitli sağlık komplikasyonlarına neden olabilir. Şeker hastalığının vücuttaki temel organları, beyin, göz, kalp, damarlar ve sinir sistemi üzerinde geniş etkileri bulunmaktadır. Örneğin, şeker hastalığı, gözlerde retinopatiye neden olabilir ve bu da körlüğe yol açabilir. Sinir sistemini etkileyerek nöropatiye neden olabilir ve ayaklarda his kaybına yol açabilir. Ayrıca, kalpte damarların hasar görmesine ve kalp krizi riskinin artmasına neden olabilir. Beyinde, şeker hastalığı bilişsel işlevlerde bozulmalara yol açabilir. Ayrıca, böbreklerde nefropati, ayaklarda ülserler ve ciltte çeşitli enfeksiyonlar görülebilir. Şeker hastalığı, vücuttaki tüm organ ve sistemleri etkileyen kronik bir hastalıktır.
Obezite ise, yanlış beslenme alışkanlıkları ve fiziksel hareketsizlik ile ilişkilidir. Sanayi devrimi ve şehirleşme, kırsal alanlarda çalışan insanların daha hareketli bir yaşam sürerken, şehirlerdeki bireylerin daha hareketsiz ve obeziteye yatkın hale gelmesine neden oldu. Obezite, tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ve bazı kanser türlerinin riskini artırır. Ayrıca, obezite, türoid bezinin işlevlerini etkileyebilir ve türoid hastalıklarının ortaya çıkmasına neden olabilir.
Şeker hastalığının gelişiminde rol oynayan faktörler nelerdir?
Şeker hastalığının gelişiminde birkaç ana faktör bulunur. Bunlar arasında genetik yatkınlık, yaşam tarzı ve çevresel faktörler yer alır. Özellikle beslenme alışkanlıkları önemli bir rol oynar. Son 150 yılda, işlenmiş gıdaların ve şekerin beslenme düzenimize girmesi, şeker hastalığının yayılmasına katkıda bulunmuştur. Ayrıca, genetik yatkınlık ve aşırı kilo, insülin direnci ve tip 2 diyabet riskini artırır. Tip 1 diyabet genellikle çocukluk döneminde başlar ve viral enfeksiyonlar ile beslenme bozuklukları etkili olabilir.
Şeker hastalığının vücutta neden olduğu komplikasyonları daha detaylı anlatabilir misiniz?
Şeker hastalığı, vücutta birçok komplikasyona yol açabilir. Özellikle gözlerde, şeker hastalığına bağlı olarak gelişen retinopati körlüğe neden olabilir. Sinirlerde nöropatiye yol açarak, hastaların ayaklarında his kaybına ve ağrılara neden olabilir. Kalpte, damarların hasar görmesiyle kalp krizi riskini artırabilir. Beyinde, şeker hastalığı bilişsel işlevlerde bozulmalara yol açabilir. Ayrıca, böbreklerde nefropati, ayaklarda ülserler ve ciltte çeşitli enfeksiyonlar görülebilir. Şeker hastalığı, vücuttaki tüm organ ve sistemleri etkileyen kronik bir hastalıktır.
Obezite tedavisinde hangi adımlar atılmalıdır?
Obezite tedavisinde ilk adım, sağlıklı beslenme alışkanlıklarının benimsenmesi ve fiziksel aktivitenin artırılmasıdır. Yanlış beslenme alışkanlıklarını düzelterek, diyetisyenle çalışarak ve düzenli egzersiz yaparak kilo kontrolü sağlanabilir. Haftada en az üç gün, 10 bin adım yürümek ve dengeli bir diyet uygulamak önemlidir. Ancak, kilo vermede başarı sağlanamazsa, özellikle vücut kitle indeksi 35’in üzerinde olan hastalar için cerrahi müdahale seçenekleri değerlendirilebilir. Cerrahi müdahaleler, genellikle son çare olarak düşünülmelidir ve diğer tedavi yöntemleri ile birlikte değerlendirilmelidir.
Cerrahi müdahaleler hakkında daha fazla bilgi verebilir misiniz? Hangi durumlarda cerrahi müdahale önerilir?
Cerrahi müdahaleler, genellikle vücut kitle indeksinin 40’ın üzerinde olduğu ve diğer tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı durumlarda önerilir. Cerrahi seçenekler arasında mide balonu uygulamaları ve metabolik cerrahiler bulunur. Mide balonu, mide hacmini küçülterek kilo vermeye yardımcı olabilir. Metabolik cerrahiler ise, obezite ve şeker hastalığını hedefleyen daha kapsamlı cerrahi prosedürlerdir. Cerrahi müdahalelerden sonra, hastaların vitamin eksiklikleri yaşaması ve düzenli olarak vitamin takviyesi alması gerekebilir. Ayrıca, uzun vadede eski kiloya dönüş riski bulunmaktadır. Cerrahi müdahaleler, diğer tedavi yöntemlerinin yetersiz kaldığı durumlarda ve sağlık riskleri göz önüne alındığında düşünülmelidir.
Son olarak, halkımıza şeker hastalığı ve obezite ile ilgili ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Halkımızın sağlıklı yaşam tarzını benimsemesi, dengeli beslenmesi ve düzenli egzersiz yapması büyük önem taşır. Şeker hastalığı ve obezite gibi sağlık sorunlarının erken teşhis ve tedavisi, ciddi sağlık problemlerinin önüne geçebilir. Sağlık kontrollerini düzenli olarak yapmak, beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmek ve sağlık uzmanlarının tavsiyelerine uymak, genel sağlık durumunu iyileştirebilir. Sağlıklı alışkanlıklar edinmek, uzun vadede sağlıklı bir yaşam sürmek için en etkili yoldur. Sağlık açısından bilinçli ve dikkatli bir yaklaşım, bireylerin yaşam kalitesini artırabilir ve sağlık sorunlarını minimize edebilir.