Elazığ’ın kalkınma sürecine yön verecek vizyoner iş insanı Asilhan Arslan, savunma sanayiinden madenciliğe kadar uzanan geniş bir yelpazede Elazığ’a büyük fırsatlar sundu. Kongredeki etkileyici konuşmasıyla, umut aşıladı.
Elazığ’ın geleceği, “Elazığ’ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi” ile şekillendiriliyor. Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen kongreye katılan iş insanı Asilhan Arslan, Elazığ’ın ekonomik kalkınmasına dair vizyoner ve cesur yaklaşımlarıyla dikkat çekti. Asilhan Arslan’ın konuşması, kongreye damgasını vuran en önemli anlardan biri oldu.
Arslan’ın Etkileyici Konuşması Şehri Geleceğe Taşıyacak
Elazığ’ın yatırım potansiyelini öne çıkararak bölgesel kalkınmanın önünü açacak projeleri vurgulayan Asilhan Arslan, “Elazığ, savunma sanayiinden madenciliğe, tarımdan güneş enerjisine kadar geniş bir fırsatlar yelpazesine sahip. Şehri her alanda kalkındıracak projeler hayata geçirilmeli” dedi. Arslan, özellikle Elazığ’ın sahip olduğu bakır ve krom madenlerine dikkat çekerek, bu kaynakların işlenmesiyle Elazığ’ın ekonomik gücüne büyük katkı sağlanabileceğini vurguladı.
“Savunma Sanayii Elazığ İçin En Değerli Fırsat”
Arslan’ın kongredeki konuşmasında, savunma sanayii alanına dair yaptığı açıklamalar büyük yankı uyandırdı. Elazığ’ın savunma sanayii alanında ciddi bir potansiyel barındırdığını ifade eden Arslan, “Savunma sanayi, sadece ülkemiz için değil, Elazığ için de önemli bir fırsat alanıdır. Bu alanda bugüne kadar ciddi çalışmalar yapıldı. Elazığ’daki üniversite ve Fırat Teknokent, savunma sanayinin gelişimi için büyük bir altyapıya sahip” dedi. Asilhan Arslan, Elazığ’a yapılan bu yatırımların sadece ekonomik anlamda değil, aynı zamanda toplumsal kalkınma anlamında da büyük fayda sağlayacağını belirtti.
“Elazığ’ın Kalkınmasında Yeni Bir Dönem Başlıyor”
Asilhan Arslan, Elazığ’ın kalkınma sürecinde “Yerel kaynakların doğru değerlendirilmelidir.” gerektiğini savunarak, şehrin potansiyelini ortaya çıkarmak için bölgesel işbirliklerinin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Arslan, Elazığ’ın en büyük avantajlarının başında sahip olduğu doğal kaynaklar ve insan kaynağının geldiğini belirterek, bu kaynakların doğru şekilde değerlendirilmesiyle şehrin 10 yıl içinde çok daha güçlü bir ekonomik yapıya sahip olabileceğini söyledi.
Arslan, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Elazığ, bakır ve krom madenleri ile Türkiye’nin en verimli yerlerinden birisi. Bu tesislerin işlenerek uç ürünlere dönüştürülmesi, şehre büyük katma değer kazandırır. Savunma sanayi, otomasyon ve otonom sistemler gibi ileri teknolojilerle de Elazığ, yerel ekonomisinde büyük bir sıçrama yaşayabilir. Şehrimizin sahip olduğu insan kaynağı, Fırat Üniversitesi ve Fırat Teknokent’teki girişimler, Elazığ’ın gelecekteki kalkınmasının en güçlü temellerini atmaktadır.”
Elazığ’ın Geleceği İçin Somut Adımlar Atılıyor
Asilhan Arslan’ın önerileri, sadece ekonomik kalkınmayı değil, aynı zamanda Elazığ’ın sosyal ve kültürel altyapısının güçlendirilmesi açısından da büyük bir önem taşıyor. Kongre, Elazığ’ın geleceği adına somut adımlar atılması gerektiğini vurgularken, Arslan’ın sözleri, yerel kalkınma adına ciddi bir vizyon ortaya koydu. Savunma sanayi, güneş enerjisi ve madencilik gibi stratejik sektörlere yapılan yatırımların, Elazığ’ın ekonomik yapısını güçlendirecek ve şehri Türkiye’nin en önemli merkezlerinden biri yapacak fırsatlar sunduğu ifade ediliyor.
Yorgun’dan Arslan’a Destek:
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sayım Yorgun, Arslan’ın kalkınma önerilerini destekleyerek, Elazığ’ın ekonomik geleceği için sağlıklı adımlar atılması gerektiğini belirtti. Yorgun, Arslan’ın savunma sanayi ve yerel kalkınma konusundaki vizyonunu önemli bir fırsat olarak değerlendirdi.
Elazığ’a Değer Katacak Projelerle Yeni Bir Dönem Başlatıldı
Kongreye katılan diğer konuşmacılar da Arslan’ın projelerine destek verdiler. Elazığ’ın kalkınması için belirlenen yeni hedefler doğrultusunda atılacak adımlar, şehre büyük bir ekonomik ve sosyal değer katacak gibi görünüyor. Bu kongre, Elazığ’ın yeni kalkınma sürecine başlaması için önemli bir dönüm noktası olarak kayda geçti.
