Mavi Vatan Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Derneği Elazığ Başkanı Gazeteci Yazar Erol Kara, Elazığlı Müstafi Amiral Cihat Yaycı'nın ekümenilik ve Pontusculuk faaliyetlerini ifşa etmesinin ardından, Elazığlılara ve Yaycı'ya yönelik artan saldırılara sert bir tepki gösterdi. Kara, bu saldırıların Elazığ'a yönelik bir karalama kampanyasının parçası olduğunu ve cevapsız kalmayacağını belirtti.
Kara, "Elazığ sanki bölücülerin memleketi gibi gösterilmeye çalışılıyor. Etnik köken ayrımı yapılarak karalama kampanyaları yürütülüyor. Elazığ, Türk'ün ve Türkiye'nin Mecelle Kalesi'dir. Burada Alevi-Sünni ayrımı yoktur; herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak kabul edilir. Elazığ’a yönelik saldırıları kesinlikle kabul etmiyoruz ve bu oyunların bozulması için gereken her türlü adımı atacağız" dedi.
Müstafi Amiral Cihat Yaycı ise, Sümella Müzesi'nde yapılan ayinlere karşı yaptığı açıklamalar nedeniyle sosyal medyada yoğun saldırılara maruz kaldığını belirtti. Yaycı, Elazığlı olması nedeniyle saldırıların daha da yoğunlaştığını ve bölücülerin bu saldırıları desteklediğini ifade etti.
Yaycı, "Yıllardır Türkiye'nin milli meseleleriyle ilgilenmeyi görev sayıyorum. Sümella Müzesi'ndeki sözde ayinlerin ertelenmesi bir başarıdır, çünkü bu ayinler Pontusculuk faaliyetine dönüştürülmek istenmiştir. Fener Rum Kilisesi papazının bu ayine başkanlık etmemesi ikinci bir başarıdır. Ancak, bu durumu hazmedemeyen Yunanistan, FETÖ ve PKK gibi Türkiye düşmanları harekete geçti" diye konuştu.
Yaycı, "Elazığ, Türk'ün kalesidir. Burada Alevi-Sünni ayrımı yoktur, etnik köken ayrımı olmaksızın herkes barış ve huzur içinde yaşar. Elazığ'dan hain çıkmaz, çıkarsa da Elazılı değildir. Bölücülere karşı yürüttüğüm faaliyetlere karşı Elazığ'a saldıranlara karşı yanıt vermeye devam edeceğim. Bu hainleri Elazığ'a havale ediyorum" ifadelerini kullandı.
Erol Kara ve Cihat Yaycı'nın bu kararlı açıklamaları, Elazığ'a yönelik saldırılara karşı durduklarını ve Elazığ'ın Türkiye'nin önemli bir parçası olduğunu vurgulayan güçlü bir mesaj olarak dikkat çekti.