Elazığ İHH Hanım Sorumlusu Nevin Ertay, artan kadın cinayetlerine tepki göstererek, kadınlar ve çocuklar için acil somut adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
Artan Şiddet Olaylarına Tepki
Elazığ İHH İnsani Yardım Vakfı, son dönemde artan şiddet ve kadın cinayetlerine dikkat çekmek amacıyla bir basın açıklaması düzenledi. İHH Elazığ Genç Hanım Sorumlusu Nevin Ertay’ın yaptığı açıklamada, toplumun vicdanını sarsan bu cinayetlerin sadece bireysel trajediler olmadığını, aynı zamanda toplumun geleceğini tehdit eden bir şiddet sarmalına işaret ettiği belirtildi.
Kimler Kurban Oldu?
Nevin Ertay, İstanbul’un Fatih ilçesinde 4 Ekim 2024 tarihinde yaşanan acı olayda İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in hayatlarını kaybettiğini hatırlatarak, bu iki kadının, toplumda süregelen şiddet ve nefretin masum kurbanları olduğunu söyledi. Ertay, bu tür olayların ilk olmadığını ve acil adımlar atılmazsa son olmayacağını vurguladı.
Ertay, “Kız kardeşlerimiz İkbal ve Ayşenur, toplumun içindeki nefret ve kadına yönelik şiddetin ulaştığı noktayı gösteren kurbanlar oldular. Bu durum, toplumun vicdanını da zamanla yitirdiğini gösteriyor. Çocuklarını ve kadınlarını koruyamayan bir toplum, güvenli bir geleceğe sahip olamaz” dedi.
Suç Oranlarındaki Artış ve Uyuşturucu Tehlikesi
Toplumda artan şiddet ve istismar olaylarının yanı sıra uyuşturucu suçlarındaki yükselişe de dikkat çeken Ertay, Adalet Bakanlığı’nın 2024 verilerine göre ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin %33,7’sinin uyuşturucu suçlarından mahkûm olduğunu açıkladı. “Ülkemizde işlenen her üç suçtan biri uyuşturucuyla bağlantılı. Bu, uyuşturucuyla mücadelenin acil bir ihtiyaç olduğunu gözler önüne seriyor” dedi.
Ertay ayrıca, medyada uyuşturucu kullanımının meşru gösterilmesine karşı çıkarken, kamuoyunda bu tür tehlikelerin normalleştirilmesinin toplumsal yozlaşmaya neden olduğunu vurguladı.
Cezasızlık Algısına Sert Tepki
Kadın cinayetleri, çocuk istismarı ve hayvanlara yönelik şiddet gibi olayların toplumsal vicdanı yaraladığını ifade eden Nevin Ertay, cezasızlık algısının toplumun her kesimine yayıldığını belirtti. Türk Ceza Kanunu’nun 1. maddesini hatırlatarak, “Kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzenini ve toplumsal barışı korumak devletin görevidir” dedi.
Ertay, “Cezasız kalan suçlardan daha teşvik edici bir kötülük yoktur. Yargının ve toplumun tüm unsurları, bu konuda kati ve sert tedbirler almalı, adalet sisteminde caydırıcı yaptırımların öncelik kazanması sağlanmalıdır” diye ekledi.
Çocukların ve Kadınların Korunması İçin Somut Adımlar
Nevin Ertay, şiddetin sadece bireysel değil, toplumsal bir sorun olduğunu belirtti ve toplumun bütün kesimlerini şiddete karşı ortak hareket etmeye çağırdı. “Sivil toplum kuruluşları, hükümetler, cemaatler ve tüm bireyler toplumsal değişime öncülük etmeli. Çocukların ve kadınların korunması için somut adımlar atılmalı. Toplum olarak huzur ve güven ortamını sağlamak için harekete geçmeliyiz” dedi.
Toplumsal Farkındalık ve Harekete Geçme Çağrısı
Ertay, suçluların cezalandırılması ve toplumun güvenliği için sadece yasaların yeterli olmadığını, toplumsal farkındalığın da artması gerektiğini vurguladı. Şiddetin sıradanlaşmasına karşı vicdan sahibi herkesin bir araya gelmesi gerektiğini ifade etti. “Bu çirkinliklere karşı güçlü bir ses oluşturmalı, toplumu bilinçlendirmeli ve güvenli bir gelecek inşa etmeliyiz” dedi.
Son olarak, şefkat, merhamet ve vicdanın rehberliğinde mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayan Ertay, “Cinayet, vahşet ve istismarı önlemek için her türlü eyleme ve zihniyete karşı tek bir bilinçle savaşmalıyız. Önce kendimizi, sonra çevremizi bilinçlendirmeliyiz. Bu acıları tekrar yaşamamak için hep birlikte harekete geçmeliyiz” ifadeleriyle açıklamasını noktaladı.