Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Din Öğretimi ve Hizmetleri Çalıştayı-III’te, din eğitiminin modern ihtiyaçlara yanıt vermesi gerektiğini dile getirdi. Tekin, "Din eğitimi kuşkusuz vatandaşlarımızın Milli Eğitim'den beklediği önemli başlıklardan biri. Biz MEB olarak, isteyen çocuklarımıza din eğitimi konusunda ciddi bir eğitim sunduğumuzu düşünüyorum," ifadelerini kullandı.
Tekin, diğer eğitim alanlarındaki metodolojik değişimlerin din eğitimi alanına da yansıması gerektiğini belirterek, “Çalıştayı bu açıdan önemsiyorum. Din eğitimi metodolojisi, çağın gerekliliklerine göre değişmeli,” dedi.
Ayrıca, Fırat Üniversitesi'nin köklü bir eğitim geleneğine sahip olduğunu vurgulayan Tekin, bu üniversiteyle işbirliğinin faydalı olacağına inandığını belirtti. "50 yılı aşkın bir geçmişe sahip Fırat Üniversitesi, ülke çapında söz sahibi bir kuruluştur," dedi.
Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın dışa açık bir bakanlık olması gerektiğini ifade ederek, “İş birlikleri Milli Eğitim Bakanlığını zenginleştirir,” diye ekledi. Meslek örgütleri, iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarıyla yapılacak iş birliklerinin önemini vurguladı.
Öğretmenlik Mesleği Milli Eğitim Akademisi Kanunu'nun TBMM’ye geleceğini de hatırlatan Tekin, bu yasanın işbirliklerini kurumsal hale getireceğini söyledi. “Öğretmenler, üniversiteler ve eğitim fakülteleri daha entegre çalışmanın içine girecekler,” dedi.
Tekin, eğitimde toplumun diğer faktörlerinin göz ardı edilmemesi gerektiğine de dikkat çekti. “Çocuklarımızın okuma alışkanlıklarının zayıf olduğunu düşünüyorsak, akşamları birlikte kitap okuma saatleri düzenleyelim. Dijital bağımlılıktan kurtulmak için ailelerin de sürece dahil olması gerekiyor,” şeklinde önerilerde bulundu.
Din eğitiminin manevi boyutuna da vurgu yapan Tekin, “Maneviyatı güçlü bireyler yetiştirmek gerektiğine inanıyorum,” dedi. İçinde yaşanan dönemde manevi ve duygusal sorunların artacağına dikkat çekti.
Son olarak, Türkiye’deki dini eğitimde geçmişte yaşanan sorunları hatırlatan Tekin, “2011 yılındaki düzenlemelerle bu sorunlar aşıldı. Seçmeli Kuran-ı Kerim ve siyer eğitimi okullarda verilmeye başlandı,” ifadelerini kullandı.
Bakan Tekin, ilahiyat fakültelerinin uzmanlaşması ve öğretmenlerin spesifik derslerde uzman olması gerektiğini de sözlerine ekledi.