Ahmet Öztürk: "Tekvando ile Sağlıklı ve Başarılı Nesiller Yetiştiriyoruz"

1970 Erzincan Kemaliye doğumlu Ahmet Öztürk, hem başarılı bir tekvando antrenörü hem de Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi'nde beden eğitimi öğretmeni olarak gençleri spora yönlendiriyor.

SPOR 25.07.2024 11:35:00 0
Ahmet Öztürk:
Haberi Sesli Oku

Ahmet Öztürk, çocukluk yıllarından itibaren uzak doğu sporlarına ilgi duyan ve bu alanda önemli başarılara imza atan bir isim. 1992 yılında Türkiye şampiyonu olduktan sonra milli takıma girerek uluslararası arenada da başarısını sürdüren Öztürk, bugün hem sporcu yetiştirmeye hem de beden eğitimi öğretmenliği yapmaya devam ediyor. Kendisiyle spor kariyerini, antrenörlük felsefesini ve gelecekteki hedeflerini konuştuk.

Röportaj

Tekvando ile tanışmanız nasıl oldu ve bu sporda antrenörlüğe nasıl adım attınız?

Tekvando'ya çok erken yaşlarda, çocuk denilecek yaşlarda ilgi ve alakamız vardı uzak doğu sporlarıyla. Elazığ'da başladık tekvando'ya. Uzun yıllar sporculuk yaptıktan sonra 1992 yılında kendi branşımda Türkiye şampiyonu oldum ve milli takıma girdim. Milli takıma girince uluslararası ve yurtdışı müsabakalarla beraber müsabıklık hayatımız başlamış oldu, yarışmacılık hayatımız. Sonra bunu tekvando antrenörlüğü ile taçlandırıp yine 1990'lı yıllarda bir özel salon açarak Gazi Caddesi'nde tekvando antrenörlüğü hayatına da başlamış oldum.

Tekvando antrenörü olarak en büyük başarınız nedir?

Sporculuk döneminde, kendi sporculuğumda en büyük başarım; Türkiye şampiyonu, uluslararası şampiyon ve üniversiteler dünya şampiyonasında dünya beşincisi olmaktı. Antrenör olarak ise en büyük başarımız milli takımla beraber yurtdışında, Vietnam'da yapılan dünya kupası şampiyonasında 2001 yılında takımımız dünya üçüncüsü oldu. Antrenör olarak başarımız, Türk milli takımının tekvando dalında dünya üçüncüsü olmasıydı. Ayrıca, birçok uluslararası turnuvada milli takım antrenörü olarak görev aldım.

Antrenörlük felsefeniz nedir ve sporcularınızla nasıl bir eğitim yaklaşımına sahipsiniz?

Antrenörlük felsefemiz, tekvando branşını yapan antrenörlerin çoğunluğunun benimsediği doğu prensipleri ve felsefesi üzerine kurulu. Sporcu yetiştirmede amacımız; önce sağlık açısından, sosyolojik ve psikolojik açıdan bireylere yardımcı olmak. Daha sonra teknik kapasite anlamında veya şampiyonluk düzeyinde sporcular yetiştirmek. Önceliğimiz sağlıklı bireyler yetiştirmek ve onları topluma hazırlamak. Eğer yetenekli sporcularımız varsa, onları da şampiyon yapıp milli takıma kazandırmak.

Hayatınız boyunca size ilham veren bir sporcu ya da antrenör oldu mu?

Hayatımızın şekillenmesinde, 90'lı yıllarda milli takıma girdiğimde Koreli bir hocamız vardı, herkes bilir. Yaklaşık 15 yıl milli takım teknik direktörlüğü yaptı. Şu anki Federasyon Başkanımız Metin Şahin ve Teknik Direktörümüz Ali Şahin de bizim gençlik yıllarımızda idolümüz olan isimlerdi. Şu anda da Federasyon Başkanı olan Metin Şahin ve Ali Şahin kardeşler, ilham kaynaklarımız oldu.

Sizin eklemek istediğiniz bir konu var mı?

Bu güzel röportajı ve kendimizi ifade etme imkanını bize sunduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Elinize yüreğinize sağlık.

Biz teşekkür ederiz.