Mavi Vatan Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TÜRK-DEGS) Elazığ Temsilcisi Gazeteci-Yazar Erol Kara, bugün Türkiye'yi ziyaret edecek olan Papa 14. Leo'nun gelişine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Papa'nın Türkiye'ye "masum bir anma etkinliği" için gelmediğini vurgulayan Kara, "Bu ziyarettin her adımı, her söylemi, her görüntüsü ekümenik bir devlet kurma hayalinin parça parça örüldüğünü gösteriyor." dedi.
Kara, Hristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olan İznik'in, aynı zamanda bu coğrafyanın Türk vatanı olduğunun güçlü simgelerinden biri olduğunu belirterek, "Ayasofya'nın müze statüsünden camiye dönüştürülmesine nasıl sahip çıktıysak, İznik üzerinden yürütülen bu sembolik operasyonu da görmezden gelemeyiz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin yüz yıldır aynı noktadan sınandığını savunan Kara, yaşanan sürecin yeni değil, yalnızca yöntemleri güncellenmiş eski bir tartışmanın devamı olduğunu söyledi.
Fener Rum Patriği'nin, İznik Konsili'nin 1700. yılı gerekçesiyle Papa'yı Türkiye'ye davet etmesine dikkat çeken Kara, söz konusu davetin "Masum bir anma etkinliği değil, devlet adabına aykırı açık bir meydan okuma." olduğunu ifade etti.
Fener Rum Patriği'nin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu hatırlatan Kara, son dönemdeki tutumun bir din adamına yakışmadığını belirterek şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanımızın ABD ziyaretinden hemen önce, sanki devlet başkanıymış gibi gidip Amerikan Başkanı ile görüşmesi; hem diplomatik teamüllere hem Anayasa'ya hem de Lozan Antlaşması'nın hükümlerine aykırıdır. Bir din adamı, hem de bu ülkenin vatandaşı, kendi devletini yabancı başkanlara şikâyet ediyorsa burada artık teolojik bir mesele değil, politik bir operasyondan söz ederiz." dedi.
İznik'in, 325 yılında düzenlenen "İlk Ekümenik Konsil" nedeniyle Hristiyanlık tarihinde özel bir yeri olduğunu hatırlatan Kara, bu tarihsel motifin bugün yalnızca dini bir anma için kullanılmadığını söyledi.
Kara, "Amaç, İznik'i yeniden 'Nicea' olarak hatırlatmak, Türk ve İslam tarihini görünmez kılmak ve Fener Rum Patriği'nin kendisini Papa ile eşit ruhani lider pozisyonuna taşıma çabasıdır." dedi.
Kara, tüm bunların Vatikan benzeri bir yapı kurma hedefiyle bağlantılı olduğunu savunarak, "Dini tarih üzerinden siyasi bir pozisyon elde etme gayretidir." diye konuştu.
Türkiye'nin bu girişimleri geçmişte de boşa çıkardığını belirten Kara, İznik'in Türk egemenliğinin sembollerinden biri olduğunu vurguladı.
"Ayasofya'da nasıl kararlı bir duruş sergilediysek, İznik'te de aynı duruşu göstermeliyiz." diyen Kara, meselenin yalnızca dini bir tören değil, egemenlik meselesi olduğunu kaydetti.
Kara sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu bir devlet saygınlığı meselesidir. Bu bir tarihsel hafıza meselesidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik haklarını yok sayan, devlet adabını çiğneyen, ülkemizi yabancı güçlere şikâyet eden hiçbir girişime sessiz kalamayız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1925'teki kararlılığı neyse, bugün de aynı sağlam duruşu sergilemek Türkiye'nin görevidir." dedi.