UNUTMAYACAĞIZ

Hain 15 Temmuz kalkışmasının üzerinden 5 yıl geçti. Şehitlerin acıları taze. Gaziler “Keşke biz de şehit olsaydık” diyor. Şehit yakınları vatan için evlat feda etmenin gururunu yaşıyor. 

Türkiye’nin bağımsızlığını hedef alan 15 Temmuz  kalkışması, aylar öncesinden hazırlıklarını tamamladığı darbe girişimi esnasında “hesaba katmadığı” kimi gelişmeler gecenin seyrini değiştirdi.

Darbe girişiminin “kırılma anları” olarak tarihe geçen bu olayların başında, 15 Temmuz ihaneti için görevlendirilen bir binbaşının son anda fikir değiştirip Millî İstihbarat Teşkilatına (MİT) gitmesi oldu. 

İşte o geceki kırılma anları:

Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, MİT Başkanı Hakan Fidan ile görüşmesinin ardından “Türk hava sahasının askerî hava araçlarına kapatılması” emrini verdi.

Bu gelişme üzerine 03.00’da yapılacak darbe girişimini öne çeken darbeciler, söz konusu saate göre hazırlanan planlarda değişikliğe gitmek zorunda kaldı.

Erdoğan’ın çağrısı üzerine ellerinde bayraklarla alanlara inen vatandaşlar, darbecilere karşı demokrasiyi savundu. Genelkurmay Başkanı Akar, başına dayatılan silaha rağmen darbecilere karşı geldi. Akar’ın direnişi, darbenin emir komuta zinciri içinde yapıldığı yalanını çürüttü. 

Astsubay Ömer Halisdemir, darbeci Tuğgeneral Semih Terzi’yi Özel Kuvvetlere girmek üzereyken vurdu. Darbecilerin moral ve motivasyonunu düşüren Terzi’nin ölüm haberi, o gecenin unutulmaz bir diğer kırılma anı olarak tarihe geçti.

Darbeciler mühimmat yüklü yaklaşık 50 zırhlı aracı Ankara’nın önemli noktalarında tutacaktı. Bu emre uymayan bir grup asker, tankların sigortalarını söktü, bazı askerler de anahtarları sakladı.

Denizli’den 500 komando hava yoluyla Ankara’ya getirilmek istendi. Ancak elektrikler kesildi, iş makineleri piste çekildi, yakıt boşaltıldı. Kargo uçakları iniş yapamadı.