Milletvekili Erol: “Elazığ’da da Aynı Risk Var”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Erzincan’da yaşanan çevre felaketiyle ilgili açıklamada bulunarak aynı riskin siyanür olmasa da Elazığ’da da yaşanabileceğine dikkat çekti.

POLİTİKA 14.02.2024 14:00:00 0
Milletvekili Erol: “Elazığ’da da Aynı Risk Var”

CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Erzincan’da yaşanan çevre felaketiyle ilgili bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Erzincan’da felaketin meydana geldiği yerle ilgili geçmişte soru önergesi verdiğine dikkat çeken Erol, buna rağmen önlem alınmamasında kaynaklı bir felaket yaşandığını söyledi. Erol, aynı durumun her ne kadar siyanür olmasa da Elazığ’ın Maden ilçesinde de yaşanabileceği konusunda uyarılarda bulunarak gerekli önlemlerin alınmasını istedi.

“BU BİR AFET DEĞİL”

Milletvekili Erol, yaşanan durumun bir afet olmadığını belirterek: “Göçük altında işçiler var. Onların bir an önce kazasız belasız hayatlarına kavuşturulmalarıyla ilgili can kaybı oluşmadan yaşamlarına yeniden kavuşmalarıyla ilgili temennilerimizi sunalım. Ben aynı zamanda bölge Milletvekiliyim 2022 yılında Erzincan’da Milletvekili olmadığı için, o dönemde Erzincan örgütümüzün Erzincan ve İliç Bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızın talebi üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bir soru önergesi vermiştim. Bu soru önergesinde de bugün Erzincan İliç’te yaşanan afetle ilgili sorun ve sorularımız oldu. Bakanlığın buna verdiği cevaplar oldu. Öncelikle şunu belirteyim; Erzincan İliç’te yaşanan şey bir afet değil, bir heyelan değil. Heyelan, doğal bir ortamın göçmesinden, doğal yollarla göçmesinden kaynaklanan bir toprak kayması hareketidir. Ama burada doğal bir toprak kayması yaşanmadı. Tam tersine teknik olarak yapılan yanlış uygulamalardan ve alınmayan tedbirlerden kaynaklı bir çevre faciası yaşanmıştır. Yani bunun adı heyelan değil, bir çevre faciasıdır. Çünkü doğal bir toprak kayması değil, işletmenin orada madenle ilgili yaptığı çalışmadan kaynaklı gerçekleşen bir toprak kaymasıdır.” açıklamasında bulundu.

Milletvekili Erol, facianın yaşandığı yerle ilgili geçmişte bakanlığa soru önergeleri verdiğine dikkat çekerek: “Orada bir çevre faciası yaşanmıştır. Biz 2022 yılında Bakanlığa soru önergesi vermişiz. Bu önergede, bölgede bu risklerin olabileceğinden bahsederek bundan alınması gereken tedbirlerle ilgili sorularımızı yöneltmişiz. Bakanlık da bize aynı yıl cevap yazarak burada herhangi bir riskin olmadığını ve bütün tedbirlerin alındığını ifade etmişti. Ama yazı üzerinde ifade edilen tedbirlerin uygulamada alınmadığını dünkü çevre felaketiyle gördük. Yani yalnızca kağıt üzerinde verilen cevaplar yeterli değil. Bakanlıkların yurttaşlarımızın can ve mal güvenliğini korumak adına alacağı tedbirler işletmelerin kar oranını arttıracak uygulamaları yürütmek değil, vatandaşlarımızın can güvenliğini sağlayacak ortamların hazırlanmasına yönelik olmalı. Ayrıca işle ilgili bilim adamlarının çok ciddi uyarıları var. Oradaki siyanürün Keban’a ve Atatürk Barajı’na karışması riskinden bahsediyorlar. Allah korusun böyle bir şey olursa bu ülkemizi felakete götürebilecek önemli bir süreç. Bunu CHP Genel Merkez temsilcilerimiz önümüzdeki hafta mecliste gündeme getirecekler.” şeklinde konuştu.

Erol, siyanür riski olmasa da aynı facianın Elazığ’da da yaşanabileceğine dikkat çekerek: “Bu konudan Elazığ’ı bağdaştıracak bir örneğe geçmek istiyorum. Bizim Elazığ’ımızda da aynı risk var. Siyanür riski yok evet ama Elazığ’da da bir çevre felaketi yaşama riskimiz var. Yan tarafımda bulunan fotoğraf Maden Bakır işletmesinin döktüğü molozu. Burayla ilgili defalarca kez gittik, Maden’de basın açıklaması yaptık, toplantılar yaptık. Yine 2022 yılından itibaren Bakanlığa soru önergeleri verdik.  Burayla ilgili tedbirlerin alınması gerektiğini söyledik. Bu madenin Cabi Kabir Mahallesi’nin riskli bölge olduğunu söyledik. Bu bölgenin Cumhurbaşkanlığı kararıyla riskli bölge ilan edildiğini belirttik. Hatta Elazığ kamuoyunun da bildiği üzere orada, eski maden girişinde tarihi bir köprümüz vardı. Bu baskıdan kaynaklı toprak kaymış, heyelan oluşmuş ve o köprü tahrip olmuş, zarar görmüş, bundan kaynaklı Madenin girişi dahi değiştirildi. Benim Bakanlığa verdiğim soru önergesine Bakanlığın bana verdiği cevap şu: biz bununla ilgili yetkili kurumları uyardık, altı ay içerisinde bu cürufun kaldırılması emrini verdik. Ama diğer yetkili kurumlar da daha sonra bize yaptığı yazışmalarda bu cürufun kaldırılmasının teknik olarak mümkün olmayacağından kaynaklı, cürufun yerinde kalması sağlanmıştır ifadelerine yer verildi.” ifadelerini kullandı.